Mali Bülten 2024-27- Günlük Hasılat Tespitine Dayalı Matrah Farkı Bulunabilecek

Ana Sayfa > Eylül 2024 > Mali Bülten: 2024/27

Mali Bülten 2024-27- Günlük Hasılat Tespitine Dayalı Matrah Farkı Bulunabilecek

02.08.2024 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 7524 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile getirilen GVK 69. maddesine göre; 01.01.2025 tarihinden itibaren ticari veya mesleki kazanç elde eden mükelleflere günlük hasılat tespiti ile gelir vergisi matrahı belirlenecek.

 

Yapılacak hasılat tespiti ile beyan edilen gelir vergisi matrahı arasında %20’den fazla fark olması durumunda mükellefler VUK 370. maddesi kapsamında izaha davet edilecek.

 

Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; zıyaa uğratılan vergi üzerinden gecikme faizi ve vergi zıyaı cezası kesilecektir.

 

Mali Bülten 2024-27- Günlük Hasılat Tespitine Dayalı Matrah Farkı Bulunabilecek

01.01.2025 TARİHİNDE GVK 69. MADDESİ İLE YÜRÜRLÜĞE GİRECEK OLAN GÜNLÜK HASILAT VE GELİR VERGİSİ MATRAHININ TESPİTİ

 

02.08.2024 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7524 sayılı Kanunun 3. Maddesi ile yeniden düzenlenen GVK Madde 69 şöyle:

“Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, Vergi Usul Kanununun 127 nci maddesi kapsamında günlük hasılat tutarlarını tespit etmek amacıyla bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmamak kaydıyla bu madde hükümlerine göre işlem tesis edilmek üzere yoklama yapılabilir.

Birinci fıkra kapsamında İdarece yapılan yoklamalar sonucu tespit edilen günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanır. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenir. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilir.

İkinci fıkra kapsamında tespit edilen hasılat tutarları ile;

a) Bilanço esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait gelir tablosunda yer alan brüt satış tutarı,

b) İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar için ilgili takvim yılına ait işletme hesap özetinde yer alan dönem içinde elde edilen hasılat tutarı,

c) Serbest meslek kazanç defteri tutanlar için ilgili takvim yılına ait serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hasılat tutarı,

arasındaki fark %20’den fazla olan mükellefler Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesi kapsamında izaha davet edilir ve izahın değerlendirilmesi mezkûr madde hükmüne göre yapılır.

Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

 

 

Söz konusu GVK’nın 69’ncu maddesine göre işlem yapabilmek için şu koşullara uyulması gerektiği anlaşılmaktadır:

 

  1. Günlük hâsılatın, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenmiş usuller dahilinde özel yetki verilmiş olmak kaydıyla Yoklama memurlarınca tespit edilmiş olması;
  2. Tespit sayısının bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmaması gerekir.
  3. Günlük hasılat tutarları ortalamasından hareketle aylık hasılat tutarı hesaplanır.
  4. Bu şekilde tespit edilen aylık hasılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hasılat tutarı belirlenir.
  5. Aylık ortalama hasılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hasılatları tespit edilir.
  6. Beyan edilen hasılat tutarı ile yoklamalar sonucu bulunan yıllık hasılat arasındaki farkın %20’den fazla olmaması gerekmektedir.

Bu hükmü, beyan edilen hasılatın yapılan tespitten %20’den daha fazla küçük olması halinde izaha davet edilecek olmasını makul karşılamak mümkün olabilir, fakat beyan edilen hasılatın, yapılan tespite görece %20’den fazla büyük olduğu hallerde bile izaha davetin gönderilip gönderilmeyeceği merak edilmektedir çünkü hasılatın tespitten büyük olmasının hazine lehine bir durum olduğu açıktır. Bununla birlikte, eğer beyan edilen hasılatın, tespitten %20’den fazla büyük olması halinde, acaba tespit yapılan aylarda, hasılatın neden küçük olduğu; ve buna dayanarak hesaplanan KDV’nin ya da geçici vergi matrahının yıl içinde küçük gösterildiği iddia edilebilir mi? Bu soruya bizim cevabımız, bunun mümkün olmadığı yönündedir. Zira, söz konusu 69’ncu madde hükmü sadece gelir vergisi kanununda yapılan bir düzenlemedir ve ayrıca, madde metninde sadece yıllık hasılat kıyaslamasında kullanılacağı hükme bağlanmıştır.

 

Bu durumda, madde hükmünün neden hasılatın, yapılan tespitten %20’den büyük olduğu hallerde de izaha davet edilebileceğine dair hükmü içerdiğini anlamak için -eğer düzenleme bir tedvin zaafı sonucu bu şekilde yazılmadıysa- çıkarılacak tebliğin açıklamasını beklemek gerekmektedir.

 

Yapılan düzenlemenin çok sayıda itiraza ve çekişmeye neden olacağını belirtebiliriz çünkü, resen hasılat belirleme, günlük yoklama sayısının ayda 3 adet; yılda ise toplamda 12 adetten ibaret olması mümkün olabilecektir.  Bu halde, ortalamanın dört(4) aylık tespite göre yapılabileceği anlaşılmaktadır ki bu sezonluk çalışan işyerleri için yanlış yıllık hasılat tespitine sebep olabilecektir.

 

Bu haliyle, 69’ncu maddedeki 12 adet gözlemi, kanaatimizce istatistik olarak yeteri sayıda gözlem sayısı içermediği için bilimsel bir ölçüm olarak kabul etmek mümkün değildir. İstatistik kuramları gereğince, gözlem sayısı 30’u geçtiğinde, %90’lık güvenirlikle normal dağılım varsayımı altında kabul edilebilecek bir gerçeğe ulaşılabilir.

 

 

BEYAN EDİLEN MATRAH İLE TESPİT EDİLEN MATRAH ARASINDA %20’DEN FAZLA FARK OLMASI DURUMUNDA MÜKELLEFLERİ BEKLEYEN YÜKÜMLÜLÜKLER

 

GVK’un 69. maddesinde, tespit edilen ile beyan edilen hasılat arasında %20’den fazla oluşan fark için VUK 370. maddesi kapsamında izaha davet edileceği belirtilmiştir. Söz konusu maddeye aşağıda yer verilmiştir.

 

VUK Madde 370:

“a) Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek değerlendirme sonucunu içeren yazı mükellefe tebliğ edilir.

1. Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk edilmez.

2. Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması hâlinde, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.

b) (a) fıkrası uyarınca yapılmış ön tespitlerin, verginin bu Kanunun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış olabileceğine ilişkin olması hâlinde bu kapsamdaki mükellefler izaha davet edilmez. Şu kadar ki, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarı, bir takvim yılında 100 bin Türk lirasını (556 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2024'den itibaren 500.000 TL) geçmeyen veya bu tutarı geçse bile ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5'ini aşmayan mükelleflere ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilebilir. Mükelleflerce, haklarında yapılan tespite ilişkin yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez. Bu fıkra kapsamında kendisine ön tespite ilişkin yazı tebliğ edilen mükellefler, tespitle sınırlı olarak bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Bu fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.

c) Hazine ve Maliye Bakanlığı bu madde uyarınca ön tespiti ve/veya izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek mercii, yapılacak ön tespitin ve/veya izaha davetin şekli ve kapsamını, davet yapılacakları, yapılan izahın değerlendirme süresini, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.(*)”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GÜNLÜK HASILAT TESPİTİNE İLİŞKİN HÜKÜM

 

Maksat ve Yetki
VUK-Madde 127:

Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddî olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya yetkili memurlar, ayrıca vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olarak:

a) Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenmiş usuller dahilinde özel yetki verilmiş olmak kaydıyla günlük hâsılatı tespit etmek,

b) 3100 Sayılı Kanun kapsamına girip ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetinde olanların bu mecburiyete uyup uymadıklarını, bu cihazları belli edilmiş esaslara göre kullanıp kullanmadıklarını ve günlük hâsılatı tespit etmek,

c) Günü gününe kayıt yapılması zorunlu defterlerin iş yerlerinde bulundurulup bulundurulmadığını, tasdikli olup olmadığını usulüne göre kayıt yapılıp yapılmadığını, vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi icap eden belgelerin usulüne göre düzenlenip düzenlenmediği ile kullanılıp kullanılmadığını, faturasız mal bulunup bulunmadığını, levha asma veya kullanma mecburiyetine uyulup uyulmadığını tespit etmek, kanunî defter ve belgeler dışında kalan ve vergi kaybının bulunduğuna emare teşkil eden defter, belge ve delillerin tespit edilmesi halinde bunları almak,

d) Nakil vasıtalarını Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirliyeceği özel işaretle durdurmak ve taşıtta bulundurulması icap eden taşıt pulu, yolcu listesi, fatura veya sevk irsaliyesi, yolcu bileti ile taşıma irsaliyelerinin muhtevası ile taşınan yolcu ve malların miktar ve mahiyetlerini ölçmek, tartmak, saymak suretiyle tespit etmek,

e) Taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi ve faturanın taşıtta bulunmaması halinde bu belgelerin ibrazına kadar nakil vasıtalarını trafikten alıkoymak, taşınan malın sahibi belli değilse tespitine kadar malı bekletmek ve muhafaza altına almak, (Beklemeye ve muhafazaya alınan malların bozulmaya ve çürümeye maruz mallar olması halinde derhal, diğer mallar ise üç ay sonra Maliye ve Gümrük Bakanlığının belli edeceği esaslar dahilinde tasfiye olunur.)

Yetkisini haizdirler.

Yukarıda sayılan yetkilerin hangilerinin ne şekilde ve hangi hallerde kullanılacağını belirlemeye, yoklamaya yetkili olanların bu husustaki görev ve yetkilerini sınırlamaya Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir.

Yoklama ve denetimde görevli memurların görevlerini ifa sırasında, güvenliklerinin sağlanmasına ilişkin esaslar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

 

 

Sayfamızı Paylaşın